köpekler
köpek ırkları  
  g
  Pet Arkadaş
  Pozitif köpek eğitimi
  Köpek Irkları(MUTLAKA BAKILMALI!)
  TÜRKİYE'DE YAŞAYAN 17651 KÖPEĞİN İSTATİSTİKLERİ
  KÖPEK EĞİTİM MERKEZLERİ ve KÖPEK ÇİSTLİKLERİ
  KÖPEK FİYATLARI
  VETERİNER KLİNİKLER
  KÖPEK PSİKOLOJİSİ
  => Enikler anne yanından ayrılıp yeni yerlerine gelene kadar hangi safhlardan
  => Boğma tasmalar ve cezanın olumsuz yan etkileri nelerdir? Tasmayı çekmemesi için kullanılan boğma ve dikenli tasmaların neden olduğu öğrenilmiş çaresizlik nedir?
  => Köpekler insanların her davranışına boyun eğerlermi? Sınır aşıldığında köpek sahibini de ısırırmı?
  => Sahibini mutlu etmek için çalışan köpek varmıdır?
  KÖPEK BAKMI İLE İLGİLİ SORULARINIZ
  KÖPEK BİLGİ VE PAYLAŞIM FORUMU
Sahibini mutlu etmek için çalışan köpek varmıdır?
Köpek ırklarının karakteristik tanımlamalarında bazı ırklarda "eager to pelase" yani memnun etmeye istekli ibaresini görürüz. Bu ırkların itaat seviyesini göstermek, sahibini mutlu etmek için çalıştığını anlatmak için kullanılan bir tanımlamadır. Halbuki artık köpek davranışlarının incelenmesi sonucunda köpeklerin sahiblerinin memnuniyetinden anlayamacakları, onları memnun etmek için de herhangi bri davranış içinde bulunamayacakları anlaşılmıştır.

Hiçbir köpek sahibi için çalışmaz. Sahibini memnun etmek için çalışan köpek bulamazsınız. Bütün köpekler her ne yapıyorlarsa hep kendileri için yaparlar.

The culture clash kitabının yazarı Jean Donaldson kitabında "ben hala sahibini mutlu etmek için çalışan bir köpek görmeyi bekliyorum" der. Artık Jean Donaldson ve benzerleri gibi akademik bir geçmişi olan hayvan davranış uzmanları ve köpek eğitmenleri köpeğin sahibini mutlu etmek için çalışmadığını söylüyorlar. Gerçek de budur. Bütün hayvanlar yaptıkları davranışları o davranışları motive edildiği için yaparlar. Bütün hayvanlar yiyecek, su, sex gibi doğal ihtiyaçları tarafından motive edilirler, kaçınılmalı uyarıcılardan da uzak dururlar. Tabi insanlar için de aynı durum söz konusudur. Hayvanların bu doğal motivasyonları onların öğrenmek zorunda olmadıkları pekiştireçleridir. Hayvan susayınca gider bir dereden su içer. Susuzluk onun su içmesi için bir motivasyon olmuştur. Deredeki su ise onun dereye inmesi için bir pekiştireç olmuş olur. Yani su hayvanın dereye gitmesini pekiştirir. Derede su olmasa, dere kurursa hayvanda o dereye gitmez. Su, yiyecek gibi doğal pekiştiricilere birincil pekiştireç diyoruz. Birincil pekiştireçleri temsil eden bir sinyal ile de ikincil pekiştireçler kullanılır. İşte biz insanlar hayvanların birincil pekiştireçlerini, ikincil pekiştirecler kullanarak onlara hatırlatıp yaptıkları davranışlarını pekiştirerek onlara istediklerimizi yaptırıyoruz. İşte bundan ötürü hiçbir köpek sahibim sevinsin diye hiçbir şey yapmaz. Köpeklerin sahiblerinin sevinip sevinmeyeceğini düşünecek kadar kapasiteli çalışan bir beyinleri yoktur. Onlar sadece doğal olarak birincil pekiştireçler ile ve bizim şartladığımız ikincil pekiştireçler ile davranışlarını yaparlar.

Hayvanlar kaçınmalı uyarıcılardan uzak dururlar çünkü kaçınmalı uyarıcılar hayvana acı veya rahatsızlık verirler. Ama birincil pekiştirci hayvanda kaçınmalı uyarıcıdan baskın gelirse hayvan kaçınmalı uyarıcıdan uzak durmayabilir. Örneğin bir av köpeğinde birincil pekiştirici (köpeğin avı) köpek dikene girdiği zaman dikenin verdiği acıdan yani kaçınmalı uyarıcıdan daha az baskınsa köpek avın peşinden gitmeyi bırakır o dikenli alandan çıkar başka yerde av arar. İyi av köpeğinde kaçınmalı uyarıcılar av arama motivasyonundan ve birincil pekiştirici olan avından daha baskın olmazlar.

Köpek kaçınmalı uyarıcılar kullanılarak eğitildiği gibi tam tersi olarak sevdiği brinicil pekiştireçler ikincil pekiştireçlerle ilişkilendirilip yaptığı davranışlar pekiştirilerek de eğitilebilinir. Günümüz modern köpek eğitiminde artık kaçınmalı uyarıcılar kullanılarak köpekler eğitilmemektedir. Eğitimden daha iyi sonuç alabilmek için kaçınmalı uyarıcıları kullanmamanız gerekmektedir. Pozitif cezalandırmalar, negatif pekiştirmeler hep kaçınmalı uyarıcıları içerirler. Boğma tasmalar, elektrik şok tasmaları, dikenli tasmalar eğitimden çıkarılmalı hiçbir suretle kullanılmamalıdırlar.

Oyun köpekler için büyük bir motivasyon aracıdır. Oyun için kullanılan en iyi araç ise topdur. Köpek yavru iken topa gerektiği gibi odaklandırılırsa bütün dünyası topun etrafında döner. Narkotik köpeklerine dikkat ederseniz uyuşturcuyu deliler gibi ararlar tek sebep sonucunda ona verilecek bir top veya oyuncakdır. Bazı yanlış inanışlara göre köpek uyuşturucuya alıştırılıp da uyuşturucu almak için bu aramayı yapmaz. Avcı saldırganlığı çok olan, av dürtüleri baskın gelen köpekler topa daha çok odaklanırlar. Böyle köpekler gereken yapıldığında sanki top için yaşarlar. Top yerde yuvarlanır, zıplar, havada kuş gibi gider köpek onu yakalamaya çalışır. Yani top pek çok şekilde avı taklit eder. Köpek için dayanılmaz bir cazibesi vardır.

Sinan AKYIL.





Kaçınmalı uyarıcı: Genel anlamda, bir davranışın sıklığını artırmak veya azaltmak için söz konusu davranışla eşlenen ve kişinin kaçınmaya çalıştığı nahoş, acı verici uyarımlar. Negatif uyarım, hedeflenen davranış değişikliğinin türüne bağlı olarak ya davranıştan önce, davranışla birlikte ya da davranıştan sonra uygulanır.

Motivasyon: En genel anlamıyla, organizmayı belli bir nesneye veya duruma teşvik ulaşma yönünde eyleme sürükleyen itici güç (itki, arzu, dürtü, vs.); ruhsal veya fiziksel etkinliği başlatan, sürdüren ve yönlendiren süreç. Bazı otoriteler motivasyonu organizmayı eyleme güdüleyen ve eylem için gerekli enerjiyi sağlayan genel bir enerji kaynağı olarak değerlendirmektedir. Bu yaklaşıma göre gerçekleşen belli bir davranış, bu genel itkinin söz konusu duruma özgü olan bir dışavurumundan başka bir şey değildir. Ancak otoritelerin çoğu motivasyonun belli itkilere ve ihtiyaçlara özgü olduğunu ve ancak bu temelde anlaşılabileceğini savunmaktadır. Bu yaklaşıma göre bir davranışın doğasını, gücünü, ya da devamını etkileyen motivasyon, ihtiyaç ya da itki düzeyi, ulaşılmak istenen nesnenin veya durumun teşvik değeri, organizmanın beklentileri, hedefe ulaşmaya uygun öğrenilmiş tepki yapılarının varlığı, söz konusu ihtiyaçla çatışabilecek daha başka ihtiyaçların bulunması, vb. gibi bir dizi etkenle şekillenir. Günümüzde öğrenme teorilerinin temelini oluşturan (öğrenmede belirleyici bir etken olarak değerlendirilen) motivasyon, uyarılma, dikkat, kaygı, geri denetim, pekiştirme gibi süreçlerle ilişkilendirilir ve genel olarak iki kategoride incelenir: i) birincil, fizyolojik ya da organik (açlık, susuzluk, cinsellik, vb.) ve ii) ikincil, sosyal veya ruhsal (rekabet, kişisel ilgi, yakınlık, sevgi, vb.)

Birincil pekiştirme: Tanım Organizmanın açlık, susuzluk gibi temel ihtiyaçlarını gidermesinden ötürü, öncesinde herhangi bir öğrenme (şartlanma) olmaksızın pekiştirme yaratabilen pekiştireçler.

İkincil pekiştirici: Şartlı pekiştirici de denir. Başlangıçta nötr olan, yani daha önce pekiştirici bir özelliği olmayan, ancak şartsız bir pekiştirici ile eşleştirilmesi sonucu pekiştirme özelliği kazanan bir uyarıcı. Buna en güzel örnek paradır. Kendi içinde pekiştirici bir değeri yoktur, ancak birincil pekiştiricileri (yiyecek, su, vs.) satın almakta kullanılabilmektedir; hatta birincil pekiştiricilerden daha güçlü bir pekiştirici olduğu bile söylenebilir.
 

köpek ırkları  
   
Facebook beğen  
 
 
Bugün 1 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol